İletişim Kurulu Gençlik Ağı Gazetesi Ocak 2024 Geleceği Şekillendirenler köşesinde Ders Ortağım Projesi’nin kurucusu ve koordinatörü Berkay Güngören ile Akademi ekibinden İrem Polat bir röportaj gerçekleştirdi. Görme engelli öğrencilere destek olmak ve eğitimdeki eşitsizlikleri azaltmak amacıyla başlatılan ve 3. senesine giren Ders Ortağım Projesi’nin başlangıcını, karşılaştığı zorlukları ve üretilen çözümleri derinlemesine öğrenebileceğiniz bu röportaj, sürecin en detaylı halini sunuyor.

Argüden Yönetişim Akademisi, 2014 yılında ARGE Danışmanlık’ın toplumsal sorumluluk çalışmaları doğrultusunda kurulmuş olup, sivil toplum, özel sektör ve kamu kurumlarındaki yönetişim kalitesini artırma misyonunu yansıtarak iyi yönetişim kültürünün yaygınlaşmasına katkıda bulunuyor. Akademi, Sürdürülebilirlik Yönetişim Karnesi, Belediye Yönetişim Karnesi gibi etki araştırmaları ve çeşitli rehberlerle dünya çapında tanınıyor. Ayrıca, ‘Öğrenen Çocuk: Sorumlu Birey’ ve üniversite gençleri için ‘YÖN101’ gibi eğitim programlarıyla birlikte yaşama kültürünü geliştirmeye yönelik çalışmalar yürütüyor. Akademi’nin aktif Gençlik Ağı, bu eğitim programlarına katılan 40 üniversiteyi kapsayan bir ağ oluşturuyor.

Eğitimde erişilebilirlik ve toplumsal farkındalığı artırma konularında yapılan bu tür iş birlikleri, daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir toplum yaratmak adına kritik bir rol oynuyor. Kurumlar arası dayanışma ve ortak çalışma, toplumsal sorunlara etkili çözümler geliştirmek için güçlü bir zemin hazırlıyor. Bu fırsatı sunduğu için Argüden Yönetişim Akademisi Gençlik Ağı’na teşekkür ederiz.

Röportajın Tamamı:

Merhaba, ben Berkay Güngören, MEF Üniversitesi Elektrik – Elektronik Mühendisliği’nden mezun oldum. Bölümümün sunduğu geniş çaplı çalışma yelpazesi sayesinde farklı disiplinlerde stajlar yapma fırsatım oldu. Edindiğim deneyimler; sorgulamayı ve araştırmayı ne denli sevdiğimi, içinde bulunduğum sektör ne olursa olsun insan odaklı bir yaklaşım benimsendiğinde süreçlerin nasıl değiştiğini fark etmemi sağladı. Lisans hayatım süresince gönüllülük temelli birçok projede yer aldım. AIESEC ile başlayan serüvenim uluslararası gönüllü çalışma kampları ile devam etti. Bu sayede hem dünyanın farklı ülkelerinden yaşıtlarımla tanışma hem de gönüllülük, insan hakları ve eşitlik konularına karşılaştırmalı bir bakış açısıyla yaklaşma şansı elde ettim Üniversitemin tanıtım günlerinde aldığım görevler ve bölüm derslerimden birinde yaptığım öğrenci asistanlığı sayesinde her insanla kurduğum iletişimin dinamik bir yapıya sahip olduğunu ve iletişim konusunda kendimi sürekli geliştirmem gerektiğini öğrendim. 4 sene üye olarak yer aldığım MEF Üniversitesi IDP (Innovation Development Projects) kulübünün 2020-2021 döneminde başkanlık sorumluluğunu üstlendim. Sosyal girişimcilik, sosyal inovasyon ve erişilebilir eğitim kavramlarıyla tanıştığım bu dönemde, görme engelli öğrenciler için gönüllü olarak seslendirme yapmaya başladım. 3 seneden uzun bir süredir görme engelli öğrencilerle çalışıyorum. Eylül 2021’de görme engelli öğrencilerin güncel ders kaynaklarına eş zamanlı olarak ulaşamama sorununa çözüm bulmak amacıyla Ders Ortağım projesini başlattım. Bu öğrencilere yönelik seslendirme, birebir ders, test çözümü ve kitap seslendirme gibi gönüllülük esaslı faaliyetler yürüttüğümüz projenin koordinatörlüğünü aktif olarak devam ettirmekteyim. Son 2 senedir, profesyonel kariyerime sivil toplum alanında çalışan Habitat Derneği’nin Dijital Dönüşüm Programı’nda proje yöneticisi olarak devam etmekteyim.

Yapılan araştırmalara göre ilköğretim, ortaokul, lise, lisans ve lisansüstü eğitimlerinde Türkiye genelinde yaklaşık olarak 20.000’den fazla az gören / hiç görmeyen öğrenci bulunduğu varsayılıyor. (*2017 – Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de görme engelli bireylerin sayısı, az görenler ve hiç görmeyenlerle birlikte 750 bin civarında.) Ya da örgün eğitimde, kaynaştırma öğrencisi olarak nitelendirilen görme engelli öğrencilerin normal sınıflarda eğitim gördüklerini? Bu öğrenciler içinde, bizler gibi üniversite sınavına veya E KPSS’ye hazırlanan görme engelli öğrenciler için en büyük problemlerden biri de tahmin edeceğiniz gibi güncel kaynaklara erişmek. Ders Ortağım işte tam bu noktada devreye giriyor; gönüllüleri sayesinde az gören, hiç görmeyen öğrencilere güncel kaynaklardan test ve konu anlatımı seslendirmeleri ve/veya birebir online ders yapma imkanı sunuyor. Proje bünyesinde farklı sınavlara; TYT, AYT, YDS ve E KPSS, hazırlanan az gören, hiç görmeyen arkadaşlarımız var. Tamamen gönüllülük esasına dayanan bu projede, seslendirme yapmak isteyen gönüllüler ile bu kaynaklara ihtiyaç duyan öğrencilerin eşleştirilmesine dayanan bir modelimiz mevcut. Aynı zamanda, her öğrencinin bizden talep ettiği ihtiyaçlara yönelik oluşturduğumuz, içindeki gönüllü sayısının değişken olduğu gönüllü ekiplerimiz bulunmaktadır. Belli bir oryantasyon sürecinden geçen ekip liderlerimiz eşleştiği öğrenciyle olan sürecin ve ayrıca o öğrenciye özel oluşturduğumuz ekibin sorumluluğunu üstleniyor. Hem MEF Üniversitesi bünyesinde hem de Türkiye’nin farklı üniversitelerinde okuyan, üniversite öğrencilerinin çoğunlukta olduğu bir gönüllü ağımız var. Aynı zamanda hem projemizden faydalanan hem de yürüttüğümüz faaliyetlerde bize destek olan görme engelli arkadaşlarımız mevcut. Soruların betimlenmesinde, seslendirmelerde veya görsellerin betimlenmesinde bu ekip arkadaşlarımıza danışıyoruz.

Geçtiğimiz iki senede 80’den fazla görme engelli öğrencinin projemizden faydalanmasını sağladık. Ders Ortağım’ın ilk 2 senesini sayılarla anlatmak gerekirse; 95 farklı üniversitede okuyan, 300’den fazla gönüllümüz ile 80 görme engelli öğrencinin faydalandığı projemizde alınan ses kayıtlarının toplamı; 1596 saat yani yaklaşık 64 gündü! Gönüllülerimiz sayesinde öğrencilerimiz ile bire bir 426 online ders yaptık. 8 kişiden oluşan proje kurulumuz, gönüllülerimizin yer aldığı ekiplerin ses kayıt süreleri ve online derslerin sayısı gibi proje kapsamında yürütülen tüm faaliyetlerin takibinden sorumlu. Böylelikle dönem sonunda verdiğimiz sertifikalarda, gönüllülerimizin emeğini şeffaf bir şekilde yansıtmayı başardık. Bazı gönüllülerimiz 20 saatten fazla ses kaydı alabiliyorken bazı gönüllülerimiz 1-2 saat ses kaydı alıyor ya da dönem boyunca sadece öğrenci ile birebir ders yapanlar da olabiliyor. Burada vurgulamak istediğim nokta; gönüllü olduğunuzda proje için ayırabileceğiniz ve seslendirme yapabileceğiniz zaman dilimine kendiniz karar verebiliyor olmanız. 

2020 yılında bir gönüllülük platformu aracılığıyla tanıştığım ilk görme engelli öğrencime, üniversite sınavı hazırlık süresince test seslendirme ve online konu anlatımları yaparak destek olmaya başladım. Dönem ortasında yolum bir başka öğrenciyle daha kesişti ve sınava hazırlandıkları alanlar biri sayısal diğeri sözel olmak üzere birbirinden farklıydı. Başlarda benim için de zorlayıcı olan bu dönemi aşmamı sağlayan, öğrencilerimle interaktif bir öğrenme süreci geçirmek oldu. Onlarla vakit geçirdikçe görme engelli öğrencilerin karşılaştığı problemlerin buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu fark ederek araştırmaya başladım. Türkiye’de nasıl bir eğitim görüyorlardı, sınavlara nasıl hazırlanıyorlardı, eğitim sistemimiz onlar için ne kadar eşit ve erişilebilirdi? Sorunlar, kaldırımlardaki sarı şerit veya beyaz baston gibi konuların çok daha ötesindeydi. Test kitaplarında yer alan soruların nasıl betimlenmesi gerektiğini açıklayan bir kaynak yoktu elimde. Sözel soruları seslendirmek nispeten daha kolayken matematik, fizik, kimya gibi sayısal soruları bir görme engelli öğrenci için betimlemek tahmin ettiğimden daha zordu. Daha fazlasının yapılabileceğini fark ettiğim dönüm noktası burası oldu… Tam da burada belirtmek isterim ki seslendirme yaparken okuma hızı, yapılan vurgular ve alınan kaydın anlaşılabilirliği gerçekten önemli. Bu bahsettiğim noktaların istikrarlı olarak ses kaydı alındığında geliştirilebildiğini gördüm. Bir sene boyunca seslendirdiğim testleri, konu anlatım kitaplarının kayıtlarını en baştan inceleyerek sözel ve sayısal alan dersleri için örnek testler ve bu testlerin yazılı betimlemeleriyle ses kayıtlarını içeren, seslendirme yaparken dikkat edilmesi gereken noktaların da yer aldığı yönergeler hazırlamaya başladım.

2021 yılının Eylül ayında, MEF Üniversitesi çatısında Ders Ortağım projesini başlattım ve ekibimiz hızlı bir şekilde büyüdü. Gönüllü olmak isteyenlerin başvuruları beklediğimizin de üstünde geliyordu. Süreci kontrollü bir şekilde yönetebilmek adına dönem başında 10 görme engelli öğrenciyle başladığımız serüvenimiz 2 senenin sonunda 80 öğrencinin faydalandığı bir noktaya geldi. Herkesin gönüllülük esasıyla yer aldığı bu projede, görme engelli öğrencilerimizin de desteği sayesinde başardığımız şeylerin çok kıymetli olduğuna inanıyorum. Bütün ekip arkadaşlarıma göstermiş oldukları özveri için buradan da teşekkür etmek isterim 🙂

Görme engelli öğrenciler için eğitimde karşılaşılan en yaygın zorluklardan biri güncel kaynaklara eş zamanlı olarak ulaşamamak. Ülkemizde bulunan devlet, özel veya üniversite kütüphanelerinin görme engelli öğrencilere yönelik sesli kütüphaneleri mevcut. Fakat bu kütüphanelerde genellikle roman, hikaye, deneme ve araştırma gibi dokümanların ses kayıtları çoğunlukta. Test kitaplarının seslendirilmesi bu noktada yetersiz kalıyor. Ekosistemde bizler gibi gönüllü olarak okutmanlık, seslendirme yapan ekipler de var fakat Ders Ortağım’ı diğerlerinden ayıran nokta, öğrencinin ihtiyacını hızlı bir şekilde karşılayabilen bir model benimsemesi. Amacımız sadece seslendirme yapmak değil, ekip liderleri başta olmak üzere gönüllülerimizin, görme engelli öğrencilerin yaşadığı zorluklara dair farkındalığını artırmakve ortak amaç doğrultusunda sürdürülebilir bir model yaratmak. Kısaca bahsedecek olursam, kişiler projemizde gönüllü olmak için başvurduklarında haftada kaç saat ayırabileceklerini ve hangi derslerde gönüllü olmak istediklerini soruyoruz. Öğrencilerimizden gelen taleplerin yoğunluğu ve aciliyetini karşılaştırarak her öğrenciye özel bir ekip oluşturuyoruz. Bazı ekiplerimiz yalnızca birebir ders yaparken, bazıları test veya konu anlatım kitabı, bazıları ise üniversite ders notları ve sunumlarını seslendiriyor. Dönem boyunca da öğrencilerden geri bildirimler alarak kendimizi geliştirmek için çalışıyoruz. Eğitim sistemine gelirsek, ortaokul ve lisede kaynaştırma öğrencisi olarak normal sınıflarda derslere giriyor görme engelli öğrenciler. Öğretmenin inisiyatifine bağlı olarak sınavlar öğrenciye özel hazırlanabiliyor. Sınavlarda bu öğrencilere özel okutman desteği sağlanıyor fakat okutmanların bu konudaki yetkinlik düzeyi öğrencilerin geleceğini etkileyebiliyor.

Türkiye’de deneme veya üniversite sınavlarına giren ve okutman yetersizliği yüzünden farklı problemler yaşayan görme engelli öğrencilerin sayısı azımsanamayacak kadar çok. Getirilen çözümler de maalesef yeterli değil. Yaşadığımız bu teknoloji çağında, eğitimde eşitlik kapsamında en önemli kavramlardan birinin ‘’erişilebilirlik’’ olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar empati yapmayı denesek de görme engelli bir bireyin özellikle eğitim çağındayken yaşadığı sıkıntıları tamamen anlayabilmemiz mümkün olamayabiliyor. Projemizin bir gönüllüsünün haftada sadece 2 saatini seslendirme yapmaya ayırması neredeyse 150 test sorusu demek. Destek olduğumuz görme engelli öğrencilerimiz bu test soruları sayesinde geleceklerini inşa etmeye çalışırken bu sürece katkıda bulunabilmek en büyük motivasyonlarımızdan biri. Ders Ortağı olduğunuzda kendi müsaitliğiniz doğrultusunda ve kendinizi rahat hissettiğiniz – ses kaydı almaya da uygun olan – ortamlarda kayıt alabilme özgürlüğüne sahip oluyorsunuz. Burada altını çizmek istediğim nokta ise sürekliliğin hem öğrencilerimiz hem de bizim için ne kadar önemli olduğu. Düzenli bir şekilde devam ettiğinizde bu sürecin sizi de geliştirdiğini fark ediyorsunuz. Daha önce de bahsettiğim gibi çoğunluğu üniversite öğrencilerinden oluşan gönüllülerimiz, görme engelli 11. ve 12. sınıf veya E-KPSS’ye hazırlanan üniversite öğrencilerine bu hazırlık süreçlerinde destek oluyorlar. Akran öğrenmesi ile birlikte kazanılan farkındalık ve bilinç böylece daha geniş kitlelere yayılabiliyor.

Ders Ortağım projesinin geleceğiyle ilgili heyecanlı ve umutluyuz. 2 senedir elimizden gelen çabayı göstererek, tamamen gönüllülük esasıyla geldiğimiz bu noktada bundan sonraki adımları önem sırasına göre atmak için çabalıyoruz. Önceliğimiz tabii ki daha fazla görme engelli öğrencinin projemizden faydalanmasını sağlamak. Bu da daha fazla gönüllü ihtiyacı demek. Üniversitelerdeki gönüllü ağımızı genişletmek, öğrenci kulüpleri ile işbirliklerimizi artırarak gençler arasında gönüllülük bilinci oluşturmak öncelikli hedeflerimizden biri. Sosyal medyanın kitlelere duyurma ve bilinçlendirme noktasında çok güçlü bir araç olduğunun farkındayız. Bu platformları, takipçilerimizi görme engelli bireylerin günlük hayat rutinleri ile ilgili bilgilendirmek, dönem dönem projemizin güncel durumundan bahsetmek, gönüllü duyurularımızı paylaşmak ve sınavlarda okutman ihtiyacı olduğunda duyurmak için aktif bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz. Projemizden faydalanan ve deneyimlerini paylaşan görme engelli öğrencileri de aktif bir şekilde projenin içinde yer almaya teşvik ediyoruz. Onlardan aldığımız geri bildirimlerle ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak için proje kapsamındaki çeşitliliği artırmayı planlıyoruz.

Skip to content